1652 yılında Edirne’yi ziyaret eden Evliya Çelebi, kendi döneminden yaklaşık iki asır önce inşa edilmiş olan Sultan II. Bayezit Külliyesi’nden bahsederken duyduğu hayranlığı tarihe söyle not düşer :
“Orada bir darüşşifa vardır ki dil ile tarif edilmez, kalemler ile yazılmaz.“
Anadolu’daki Selçuklu dönemi şifahanelerinin devamı niteliğindeki Osmanlı şifahaneleri arasında en görkemlisi, Evliya Çelebi’nin de aktardığı gibi, şüphesiz Edirne’deki Sultan II. Bayezid Külliyesi Şifahanesi’dir.
Akıl hastalarının Avrupa’da cadı avıyla yakalanıp yakıldığı, hunharca katledildiği bir dönemde, diğer Osmanlı şifahanelerinde olduğu gibi Sultan II. Bayezid Külliyesi Şifahanesi’nde onlara şefkatle yaklaşılıyor, sağlıklarına kavuşmaları için o zamana kadar emsali görülmemiş yöntemlerle muamele ediliyordu.
Akustiği mükemmel olan yapının musiki sahnesinde hastaların müzikle rahatlatılması, müziğin kapalı odalardan dahi rahatlıkla dinlenebilmesi mümkündü. Hastaların belli zamanlarda düzenlenen icralar ile rahatlatılması kadar ortada konumlandırılmış fıskiyeli mermer havuzdan yayılan su sesi de aynı amaca hizmet etmektedir. Buradan yayılan su sesinin musiki yapılmayan günler için hastaların sakinleşmesinde rolü bulunmaktadır.
Bu hastanede, musikinin ve su sesinin huzur verici tınıları taş duvarlarda yankılanarak şifaya dönüşür. İbni Sina’dan Farabi’ye; Selçuklulardan Osmanlılara uzanan köklü bir müzik terapi anlayışı, fiziksel ve ruhsal hastalıkların tedavisinde başarı ile uygulanır. Bu hastanenin en büyük özelliği tedavide dönemin hekimlik bilgilerinin yanında musiki, su sesi ve güzel kokuların kullanılmış olmasıdır.
Örneğin, havale ve felç rahatsızlıklarında Rast, sinirli kişilere Irak, baş ağrısı için Rehavi, kalp hastalıkları için Zengule, zihni açıp zekâyı arttırmak için ise İsfahan makamı çalınırdı.
Günümüzde de; birçok doktor hem yaptıkları ameliyatlar sırsında hem de iyileşme döneminde Şefika Kutluer’in CD’lerini çalarak şifa dağıttıklarını söylemektedirler.
Unicef’in iyi niyet elçisi olarak dünya çocukları için bir çok projeye imza atan Şefika Kutluer’in İngiliz Kraliyet Filarmoni (Royal Philharmony) orkestrası eşliğinde kaydettiği “Dünya Ninnileri” CD’si ile büyümüştür bir çok bebek.
Sihirli Flüt Kutluer; “Ben flüt çalarken kendimi çok farklı, sihirli bir dünyada hissediyorum. Bu dünya bazen kutsal bir mabet bazen güneşli ve rengarenk bir doğa olabiliyor. Benim girdiğim bu sihirli dünyayı dinleyicilere de hissettirebiliyor olmak çok harika bir duygu, demektedir.
Bazı konserlerimden sonra izleyiciler adeta büyülendiklerini, salonda çıt çıkmadığını herkesin aynı duygu yoğunluğuna girdiklerini söylüyorlar. Benim yaşadığım bu pozitif duyguları diğer insanlara da hissettirmek, insanlara mutluluk verdiği için, çok güzel bir duygu. İnsanların duygularını böyle pozitif etkilemekten büyük mutluluk duyuyorum.” diye ifade etmektedir duygularını…
4 Aralık 2023 Pazartesi günü tarih tekerrür edecek ve ünlü “Şifahane”de bulunma şansını elde edecek izleyiciler Şefika Kutluer’in flütü ile şifalanacaklar…